17 Haziran 2011 Cuma

Hep gülün =)

Keyifliyim...
Kimse engel olamaz buna...Ben bile...
Küçük şeylerden mutlu olmayı öğrendim...Şarkı dinlerken yudumladığım kahvenin tadında hayat tamam tamam dudaklarımın da payı var...Dedemin aldığı uçuk pembe ruj kadar komik bu hayat...Komik olan ruj değil,ruju sürdüğünde aynaya bakan damla...İnsana neden ruj yakışmaz =)=)Ama bu durum bile üzmüyor beni...Makyaj yapmadan güzelim ben deyip kendimi kandırmayı seviyorum...Birde rimel sürdüğümde ağlamayı..Yok yok en keyifli ağlama şekli duş alırken...Gözyaşım sıcak suyla karışıyor,elimle silmeme gerek yok! ağladığım için saklanmam utanmam da gerekmiyor...Doya doya ağlıyorum...
Her şeyin güzel yanını bulmaya karar verdim bu gün...Mutlu olmak için ne çok nedenim varmış...Ben inadına üzmüşüm kendimi...Aslında hayat çok keyifliymiş...
Gelin bu gün nelere mutlu oldum bakalım=)=)

Ablamın,hazırladığım yemeği beğenmesine...

Yeni aldığım geceliğin çok yakışmasına...

Annemle yaptığımız telefon konuşmasına...

İstanbulun havasını içime çektiğim ve son olarak 12'ye kadar uyuduğum için mutluyum...


Bu kadar basit işte...Çok büyük şeyler beklemeyelim hayattan...Bizi gülümseten ne varsa sevelim...Kalbimiz deli gibi çarpmayabilir;ama huzur veren ne varsa değer verelim...

İnanın akıl vermiyorum,değerli okurlarım ;) sadece sizlerinde mutlu olmasını istiyorum...Oh be diyebilmelisiniz yastığa kafanızı koyduğunuzda...Rahat kafayla hayal kurarak dalın uykuya istiyorum...
Hayırdır inşallah üstümde bir iyilik var =)=) Nazar değmesin diye popomu kaşıyorum...Hep böyle olmak istiyorum...İyilik yaptıkça büyüyor insan ,insan olduğunu hatırlıyor...Anneanneme benzemek istiyorum...Nasıl bir kadındı,ah bir bilseniz...Tüm meziyetleri tek bir bedende barındırıyordu...Bir insan hem güzel hem zeki hem de bu kadar iyi olabilir mi?
Ben sadece onda gördüm...
O gitti...Ve ben şimdi bütün güzelliklere körüm...
Ayrı ayrı görebilirim;ama asla hepsini bir arada göremeyeceğim...

İşte böyle hatırlanalım,anneannem gibi...

Ama en önemlisi kendimizi üzmeyelim,sevelim sevilelim...
Aşık olalım,utanmayalım sevdalardan korkmayalım..Tabi ki aşk acısı da çekeceksiniz,çekin şiirler yazın,arabesk şarkılar dinleyin kadehleri tokuşturun dostlarla,çakır keyif naralar atın gülerek...Kendi kendinize salsa yapın çevrenizdeki bakışlara aldırmadan;ama benim gibi adımları karıştırmayın...

Hızınızı alamadınız mı?
Peki hadi arayın onu bağırın çağırın kapatın telefonu...Sonra kafam güzeldi deyip özür msjı atın...
Yaptığınız aptallığı anlatın 2 3 yıl sonra;ama gülerek...

Hep gülün...Gülmek herkese yakışıyor;ama alınmayın en çok ona ;)








NOT:yazımı yazarken bana eşlik eden şarkı:http://fizy.com/#s/1paf0u =)

ablamı seviyorum ;)

Ablamla oturup kahve keyfi yapmak,şiir okumaktan bile keyifli...
Şimdi ben bunları yazarken ablam diyor ki:
Offff naftalin sonra yazarsın...
Sonra yazarım şimdi ablamla keyif yapıyorum =)=)






NOt:pembeli ablammış öyle diyor ;)

15 Haziran 2011 Çarşamba

sarhoş oldum =)=)

Hava o kadar sıcak ki istanbul da...Ankara'nın soğuğunu özledim ! Yurdun penceresini açıp hayal kurmayı,üşümeyi ve yorganın altına girip tavana bakıp resimler çizmeyi de !
Şimdi sıcaktır;ama ankara da hava...
Kurak bir şehir orası o yüzden filiz vermedi aşkım orada...Kalpleri de sert oradaki insanların benim gibi yağmura alışık birini anlayamadılar...Oysa ben hazırdım,ufak bir tebessümle yeşerirdim,bir tatlı sözle büyürdü aşk'm !

Şimdi...
Ben bunları yazarken seni düşünüyorum ve biliyorum bu gün sende beni en az 3 kez düşündün...Şaşırma artık ben hissederim bilmen lazım ;) Ama bu durum korkutmasın seni...Seninle bir bağ var aramızda ikimizin de kopardığını sandığı karmaşık bir düğüm...Ve sen açmak istedikçe daha çok bağlanıyorsun bana...Ben zaten kaçmıyorum aramızdaki durumu kabullendim...İkimizin de gücü yetmez artık...Anahtarı okyanusun derinlerinde kaybolmuş bir sandık bizim aşkımız...Kırarsak sandığı biter bu aşk...Yani çok acı çekmemiz gerekiyor bitmesi için !

Oysa mutlu olalım istiyorum demiştin sen...Yeri ve zamanı yazmıyorum sen hatırla !Hatırlıyorsun biliyorum,unutmadın biliyorum!O gün orada çalan şarkıyı da hatırla o zaman ve arada sırada mırıldan =)=)
Şarkıyı hatırlamadın mı yoksa? Düşün bul, yada daha güzel bir fikrim var bana sor ben hemen cevaplarım !

Ama yapmazsın saçma sapan gururun engeller ve kuralların!O zaman acı çek ! Acı çekmiyorum ki deme ikimiz de biliyoruz beni özlediğini her gün düşündüğünü...

Bak işte senin duygularını bile ben yazıyorum...Sen sadece okurken kafanı salla ve onayla !!!
Bu arada sana anlatacak neler biriktiriyorum kalbimde bir bilsen...Güzel olan ne varsa yanını boş bırakıyorum sen yoksun ve boş kalmalı yanı,yanım...Mesela bu gün beşiktaş sahilinde sen olmalıydın yanımda...İstanbulu sevmediğini biliyorum;Ama benimle severdin biliyorum...Martılara simit atardık...Onların uçuşuna şiir yazardım...Sen burada da mı damla deyip oflardın...Oflama oflanır mı sevgiliye derdim...
Gülerdin...



Sen gülerdin...
Bu şehir boşalırdı...
Bir sen kalırdın...
Sen gülünce önemini yitirirdi her şey...
Martılar,insanlar,dalgalanan mavi deniz...
Sadece...Sen,ben istanbul kalırdık...

Elimi tutardın aniden,hiç bırakmayacak gibi...Bu kadar sıkı tutma elimi...Bırakırsan ne yaparım ? derdim sana...
Bırakmayacağını söylemelisin burada...Hayal benim değil mi kocaman sarılmalısın birde.. senin kokun denizin tuzuyla birleşmeli sarhoş olmalıyım birden...

NOT:Burada olsan yarın ortaköy'e giderdik... Sevdiğim her yer de sende olsan beraber mutlu olsak,sana soluksuz sevmeyi öğretmek istiyorum,denize bakıp hayal kurmayı da ...

Son not:ortaköy de waffle da yerdik ;) waffle sevmiyor musun ?o zaman ben yerdim sen beni izlerdin =)=)

DİPNOT:yandaki çocuk kadar mutlu olmak düşünmeden ne güzel =)=);AMA cemal süreya ne demiş:


Kim istemez mutlu olmayı Ama mutsuzluğa da var mısın?

14 Haziran 2011 Salı

gözü şişmiş kız bu kadar yazar =(

İçimde bir sıkıntı... Hayatımın hep bir yerlerinde bir şeyler eksik...Ağlamak bile iyi gelmiyor artık...Gözyaşlarım bile acı veriyor;oysa eskiden ağladığımda rahatlardım ! Ankaradan uzaklaşınca geçer tüm sıkıntılarım sanıyordum;ama saçma bir şekilde her şey aynı...Ve bu sefer geçecek gibi değil! Ne mi sıkıntım? Merak mı ettiniz?
İnanın her şey...
Sürekli ağlamak istiyorum,ki sürekli ağlıyorum...Ablam da anlam veremiyor bu duruma...Annem soruyor telefonda neyin var kızım ?
Bilmiyorum,sadece geçmesini istiyorum... Nefes almak istiyorum...İstanbul bile iyi gelmedi bana,demek ki şehirlerin bir önemi yok! Sorun bende...
Ben kimim?
Sürekli hatalar yapan ve pişman olan bir aptal...

Dünyanın merkezi olduğunu zanneden bir deli...

Büyümeyen hayal kuran(olmayacak hayaller) çocuk...

Sanırım kendimden sıkıldım...

Yeter naftalin diyorum kendime,aynada ağlamaktan şişmiş gözlerime bakarak...Ama kendimi gördükçe daha çok ağlıyorum;oysa sen olsan daha kolay olurdu her şey...Sanki sen gelsen düzelecek bir şeyler ve ben daha kolay üstesinden geleceğim zorlukların...İşte tam bu satırlarda bunun imkansız olduğunu bilmek daha çok yakıyor canımı...Şimdi yanımda olsan oysa;ya da vazgeçtim ağlamaktan şapşala dönmüş yüzümü görmen hoş olmaz...Ama ben seni görmek isterdim şu an...Ya da sende beni gör...Ben bir şeyler anlatayım sana ağlayarak,sen her şeyin yoluna gireceğini söyle...

Yazarken ilk defa rahatlayamıyorum;artık ağlayarak yazmak alışkanlığım oldu...Nefes alamıyorum...

Bekle...

Cama gidip nefes aldım istanbul'u çektim içime...Hadi sende kalk aç pencereni bensiz bir şehir var karşında rahat bir nefes al!!!



Evet bu kadar sulu göz kız yazısı yeter biraz günlük vari yazalım:


Bu gün derslerin açıklanmasını beklemekle geçti ve hala açıklanmayan  3ders kaldı...Umarım açıklananlardan hepsini geçerim ve sadece bir bütüm olur,aslında sadece tht için ankaraya gitmek de ayrı bir üzüntü !
Oysa beni çağıran bir şeyler var orada;ama aynı şehir de olup görmemek daha kötü ! Neyse ki onun haberi olmadan gidip gelirim şehrine...O beni istanbul da belki de orduda sanırken aynı havayı çekeriz içimize =)=)
İşte mutlu oldum ! Küçük şeyler bile mutlu ediyor beni;ama onunla  ilgili olan küçük şeyler!

Neyse günümü anlatmaya devam ediyorum,İstanbulun yağmurunda sırılsıklam oldum,alışveriş yaptım eve geldim...Ablam stajda çok yorulmuştu yattı ben yemeği hazırladım...Pilavı lapa yaptım,tavuklar çiğ sanırım evlenmeden yemek kursuna gitmem gerek yada kocamın iyi yemek yapması...2 ihtimal çok sevimli... Aralarda da tht çalışmaya çalıştım;ama diğer sınavlarda açıklanmadan zor...

Şimdi de oturmuş okunmayacak yazılar yazıyorum...

Beceriksiz,aptal ve çirkin hissediyorum kendimi...

not:Hafta sonu adalara gidip biraz yüzüp deniz de bırakmak istiyorum tüm kederimi...Seni mi?
BIRAKMAM =)=)


ve günün şiiri:


Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul

Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul

Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul

Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul
Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul

İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
Nereye gidersen git, orada İstanbul...
          

Ümit Yaşar Oğuzcan


http://fizy.com/#s/1joyfg  eşliğinde okuyalım ;)

13 Haziran 2011 Pazartesi

yazı değil bu sadece NOT ;) /2

Bazen karşımızdaki bizi aptal zanneder yada kendini çok akıllı...
İşte şuan bunu okurken dur ve düşün...Aptal olmadığımı anlayacaksın ! O zaman diğer ihtimal doğru sen çok akıllısın...Evet şimdi yine saçmaladığımı boş laflar ettiğimi düşünüyorsun...Peki böyle düşündüğün halde neden bu yazıyı,yazılarımı okuyorsun ? Sen neden yazıyorsun diye sorma hemen...Soruma soruyla karşılık verme!!! Bu kadar sinirden sonra bir tokat sahnesi olmalı !Yok daha neler deyip gülüyorum bu satırlarda senin sinirlenip ekrandan gözlerini kaçırman gerek;ama okumaya devam ettiğini biliyorum...
İşte düşün ve sor kendine neden ?
Merak ediyorsun,çünkü beni...
Peki,neden ?

not:bu günlerde mırıldandığım şarkıdan:kaybetmeyi senden öğrendim ve sen APTAL'sın !!!        dinle ;)

11 Haziran 2011 Cumartesi

yolculuk karalamaları/1

Şu an otobüs yolculuğundayım... Ankara otobüs camıyla beraber kayıyor hayatımdan...Her saniye bu yıl yaşadığım ne varsa terk ediyor beni...


İstanbul'a gitmenin verdiği mutluluk burada kalan bir yanımla beraber acı veriyor artık ! Oysa gitmek keyiflidir geride seni özleyecek birileri(biri) yoksa,mutlu olmalısın damla diyorum kendime bu şehirde seni düşleyen özleyen seven bir kalp bırakmadığın için... Hadi gülümse...Gülmeyi kendime yakıştırmasam da gülüyorum,gülmesi geliyor aklıma birden...Şimdi cama bakıyorum her şey onunla ilgili saçma sapan şeyleri getiriyor aklıma kendime sonra ona kızıyorum...

Üstelik söz  vermiştim kendime onunla ilgili yazmak yoktu;ama set çekemem ki duygularıma,yazmak ayıp değil,düşünmek,özlemek de...Ayıp olan şey utanmak duygularından saklamak,kaçmak kendinden...Ben kaçmadan da yaşayabilirim,aman zaten hiç sevmedim ki diyerek pisleşmeden ne güzel ! Ben gerçekten büyüdüm saklanmak istemiyorum artık,ama kimsenin gözüne de sokmuyorum kendimi...Dingin yaşıyorum galiba;Ama biraz fazla romantik...
Bence okuduğum şiirler,kitaplar böyle yaptı beni...Okuduğum aşkları gerçek sandım...Belkide bu yüzden hep büyük seven,kocaman kalbi olan bir adam aradım ;)

Gerçekten seven hesap kitap yapmadan davranan,kaçmayan,risk alan biri...

Ben bunları yazarken o şimdi,şehrinde ankara da beni düşünmeden bir güne daha başladı...
Uyanmıştır şimdi,bu gün ne yapacak acaba? kaç dal sigara içiçek,hangi şarkıları dinleyecek ? Ne yaparsa yapsın;ama mutlu olsun...Laf olsun diye yazmıyorum bunları gerçekten mutlu olsun,gözlerini kısarak gülsün yine,benim görmem mühim değil...Ben hissederim...
Nereden hissedeceksin salak demeyin ? Gerçekten hissediyorum durup dururken deli gibi kalbim çarpıyor,ağzımda atıyor resmen... eminin o zaman o benden uzakta bir yerlerde bir şeylere seviniyor...


Şimdi 1 saat oldu yola çıkalı ve ben ondan git gide dahada uzaklaşıyorum...Camdan dışarı bakıyorum yemyeşil bir ova ve cemal süreyanın şu şiiri geliyor aklıma:

"Eşdeğeriyle yan yana yürürken
Cehennem sokağında birey olmak,
Ve en inceldikten sonra
İlkel sözcüklerle konuşmak seninle.
Saat beş nalburları pencerelerden
Madeni paralar gösteriyorlar,
Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.
Hiç bir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni"


Kabul seni hala seviyorum ve unutmak için çaba harcamıyorum,çirkinleşmiyorum...Zamana bırakıyorum...Büyüklerin hep dediği gibi su yolunu bulur...Bende kurtulurum senden...

6 Haziran 2011 Pazartesi

yazı değil bu sadece NOT ;) /1

SINAVLAR bitsin ! yeni yazılar biriktiriyorum kalbimde,
geçmişi geride bırakıp... yeni hayaller var hem içinde...
Sadece denize kıyısı olan bir kente gitmem gerek ;)




cuma bitiyor sınavlar...
Sonra mı?
Sonra yeni hayaller,yeni yazılar ve yeni bir dönem başlıyor hayatımda...
Kötü olan her şeyi geride bıraktım;ama biraz daha güzel habere ihtiyacım var...


son olarak sürekli dilimde olan şiiri de yazıp,kısa bir süreliğine yani cumaya kadar gidiyorum =(



"Aşk asi bir çocuktur
Hiçbir zaman nizam dinlememiştir
Sen beni seversen ben seni sevmem
Eğer sen sevmezsen ben severim
Fakat ben seversem kendini sakın"

                                              H.Edip-Adıvar