14 Haziran 2011 Salı

gözü şişmiş kız bu kadar yazar =(

İçimde bir sıkıntı... Hayatımın hep bir yerlerinde bir şeyler eksik...Ağlamak bile iyi gelmiyor artık...Gözyaşlarım bile acı veriyor;oysa eskiden ağladığımda rahatlardım ! Ankaradan uzaklaşınca geçer tüm sıkıntılarım sanıyordum;ama saçma bir şekilde her şey aynı...Ve bu sefer geçecek gibi değil! Ne mi sıkıntım? Merak mı ettiniz?
İnanın her şey...
Sürekli ağlamak istiyorum,ki sürekli ağlıyorum...Ablam da anlam veremiyor bu duruma...Annem soruyor telefonda neyin var kızım ?
Bilmiyorum,sadece geçmesini istiyorum... Nefes almak istiyorum...İstanbul bile iyi gelmedi bana,demek ki şehirlerin bir önemi yok! Sorun bende...
Ben kimim?
Sürekli hatalar yapan ve pişman olan bir aptal...

Dünyanın merkezi olduğunu zanneden bir deli...

Büyümeyen hayal kuran(olmayacak hayaller) çocuk...

Sanırım kendimden sıkıldım...

Yeter naftalin diyorum kendime,aynada ağlamaktan şişmiş gözlerime bakarak...Ama kendimi gördükçe daha çok ağlıyorum;oysa sen olsan daha kolay olurdu her şey...Sanki sen gelsen düzelecek bir şeyler ve ben daha kolay üstesinden geleceğim zorlukların...İşte tam bu satırlarda bunun imkansız olduğunu bilmek daha çok yakıyor canımı...Şimdi yanımda olsan oysa;ya da vazgeçtim ağlamaktan şapşala dönmüş yüzümü görmen hoş olmaz...Ama ben seni görmek isterdim şu an...Ya da sende beni gör...Ben bir şeyler anlatayım sana ağlayarak,sen her şeyin yoluna gireceğini söyle...

Yazarken ilk defa rahatlayamıyorum;artık ağlayarak yazmak alışkanlığım oldu...Nefes alamıyorum...

Bekle...

Cama gidip nefes aldım istanbul'u çektim içime...Hadi sende kalk aç pencereni bensiz bir şehir var karşında rahat bir nefes al!!!



Evet bu kadar sulu göz kız yazısı yeter biraz günlük vari yazalım:


Bu gün derslerin açıklanmasını beklemekle geçti ve hala açıklanmayan  3ders kaldı...Umarım açıklananlardan hepsini geçerim ve sadece bir bütüm olur,aslında sadece tht için ankaraya gitmek de ayrı bir üzüntü !
Oysa beni çağıran bir şeyler var orada;ama aynı şehir de olup görmemek daha kötü ! Neyse ki onun haberi olmadan gidip gelirim şehrine...O beni istanbul da belki de orduda sanırken aynı havayı çekeriz içimize =)=)
İşte mutlu oldum ! Küçük şeyler bile mutlu ediyor beni;ama onunla  ilgili olan küçük şeyler!

Neyse günümü anlatmaya devam ediyorum,İstanbulun yağmurunda sırılsıklam oldum,alışveriş yaptım eve geldim...Ablam stajda çok yorulmuştu yattı ben yemeği hazırladım...Pilavı lapa yaptım,tavuklar çiğ sanırım evlenmeden yemek kursuna gitmem gerek yada kocamın iyi yemek yapması...2 ihtimal çok sevimli... Aralarda da tht çalışmaya çalıştım;ama diğer sınavlarda açıklanmadan zor...

Şimdi de oturmuş okunmayacak yazılar yazıyorum...

Beceriksiz,aptal ve çirkin hissediyorum kendimi...

not:Hafta sonu adalara gidip biraz yüzüp deniz de bırakmak istiyorum tüm kederimi...Seni mi?
BIRAKMAM =)=)


ve günün şiiri:


Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul

Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul

Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul

Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul
Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul

İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
Nereye gidersen git, orada İstanbul...
          

Ümit Yaşar Oğuzcan


http://fizy.com/#s/1joyfg  eşliğinde okuyalım ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder