11 Haziran 2011 Cumartesi

yolculuk karalamaları/1

Şu an otobüs yolculuğundayım... Ankara otobüs camıyla beraber kayıyor hayatımdan...Her saniye bu yıl yaşadığım ne varsa terk ediyor beni...


İstanbul'a gitmenin verdiği mutluluk burada kalan bir yanımla beraber acı veriyor artık ! Oysa gitmek keyiflidir geride seni özleyecek birileri(biri) yoksa,mutlu olmalısın damla diyorum kendime bu şehirde seni düşleyen özleyen seven bir kalp bırakmadığın için... Hadi gülümse...Gülmeyi kendime yakıştırmasam da gülüyorum,gülmesi geliyor aklıma birden...Şimdi cama bakıyorum her şey onunla ilgili saçma sapan şeyleri getiriyor aklıma kendime sonra ona kızıyorum...

Üstelik söz  vermiştim kendime onunla ilgili yazmak yoktu;ama set çekemem ki duygularıma,yazmak ayıp değil,düşünmek,özlemek de...Ayıp olan şey utanmak duygularından saklamak,kaçmak kendinden...Ben kaçmadan da yaşayabilirim,aman zaten hiç sevmedim ki diyerek pisleşmeden ne güzel ! Ben gerçekten büyüdüm saklanmak istemiyorum artık,ama kimsenin gözüne de sokmuyorum kendimi...Dingin yaşıyorum galiba;Ama biraz fazla romantik...
Bence okuduğum şiirler,kitaplar böyle yaptı beni...Okuduğum aşkları gerçek sandım...Belkide bu yüzden hep büyük seven,kocaman kalbi olan bir adam aradım ;)

Gerçekten seven hesap kitap yapmadan davranan,kaçmayan,risk alan biri...

Ben bunları yazarken o şimdi,şehrinde ankara da beni düşünmeden bir güne daha başladı...
Uyanmıştır şimdi,bu gün ne yapacak acaba? kaç dal sigara içiçek,hangi şarkıları dinleyecek ? Ne yaparsa yapsın;ama mutlu olsun...Laf olsun diye yazmıyorum bunları gerçekten mutlu olsun,gözlerini kısarak gülsün yine,benim görmem mühim değil...Ben hissederim...
Nereden hissedeceksin salak demeyin ? Gerçekten hissediyorum durup dururken deli gibi kalbim çarpıyor,ağzımda atıyor resmen... eminin o zaman o benden uzakta bir yerlerde bir şeylere seviniyor...


Şimdi 1 saat oldu yola çıkalı ve ben ondan git gide dahada uzaklaşıyorum...Camdan dışarı bakıyorum yemyeşil bir ova ve cemal süreyanın şu şiiri geliyor aklıma:

"Eşdeğeriyle yan yana yürürken
Cehennem sokağında birey olmak,
Ve en inceldikten sonra
İlkel sözcüklerle konuşmak seninle.
Saat beş nalburları pencerelerden
Madeni paralar gösteriyorlar,
Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.
Hiç bir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni"


Kabul seni hala seviyorum ve unutmak için çaba harcamıyorum,çirkinleşmiyorum...Zamana bırakıyorum...Büyüklerin hep dediği gibi su yolunu bulur...Bende kurtulurum senden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder