13 Aralık 2013 Cuma

YER ZAMAN

merhabaaaaaaaaaaaaaaa=)) hafta içi ne kadar yoğun ve yorucu.İnsan yazmaya bile zaman bulamıyor;ama yazmak hep aklımda..Adliyeden ofise giderken,metroda,yürürken yani her an.aaa şunu da yazmalıyım,bak bunu da anlatayım ne güzel,şu duran çiftten de bir hikaye çıkar..Dedim ya yazmak hep aklımda=) O zaman başlayalım
.

Yer:Metro Zaman:11.12.13(sanırım 15.30)


 Hava çok soğuk ve insanlar telaşla bir yerlere yetişmeye çalışıyor.Dışarıda kar hızlı hızlı yağarken,sıcacık bir salebin hayalini kuruyor çoğu(ben salep sevmem) Metronun içi de kalabalık.Taksim yönüne gitmek için peronların önünde bekliyor insanlar..8li vagonların önünde bekleyiniz anonsu..Herkes telaşla o yöne doğru yürümeye başlıyor.Bir çift var ki hiç aceleleri yok.Kız heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyor çocuğa,çocuk dinlerken ellerini ısıtıyor kızın,saçlarını düzeltiyor,Kar ıslatmış saçlarını diyor gülüyorlar..Gülmek,birlikte gülmek nasıl bir hediye..Çocuk şimdi de kızı burnundan öpüyor...İnsan çok sevdiği birinin burnundan öper sanırım=)Gülüyorum,hiç birini burnundan öpmek aklıma gelmedi diye.Sanırım burnundan öpecek kadar sevmedim kimseyi..Yada çok sevmekle burnundan öpmenin bir alakası yok,en azından burnun sevmekle alakası yok.Ya da öyle bir şey işte.


Yer:bir hayalin içi Zaman:11.12.13 (sanırım 18.49) -:çocuk  +:kız


 -çok mutlu gözüküyorsun resimlerde
+öyle gözüküyorsam demek ki
-öyle gözükmeni istiyorsam demek ki
+beni görmek istiyorsun sanırım
-mutlu mu?,evet
+yani mutsuz olsam,görmek istemez misin?
 -mutsuz musun?
+öyle mi gözüküyorum?
-mutlu gözüküyorsun dedim ya
+sen de mutlu gibisin
-resimler de mi?
+resimlerle ilgisi yok,öyle düşündüm
-beni mi düşünüyorsun?
+seni düşünmemi mi istiyorsun?
-istiyorsam demek ki
+o zaman beni düşünüyorsun?
-yani,sen mi öyle istiyorsun?
+evet,düşünsen güzel olur
-mutlu olur musun?
+mutlu gözükürüm
-resimler de mi?
+beraber resim mi çekilelim?
 -öyle istiyorsan
+sen,bilirsin
-mutlu gözükelim
+yani mutlu mu olalım
-onun gibi bir,şey


* yerin zamanın ve kahramanların bir önemi yok;çünkü hepsini ben uydurdum;ama ne güzel sizde tatlı tatlı okudunuz=)))

9 Aralık 2013 Pazartesi

pazartesi yazısı

Ben tesadüflere inanmıyorum.Hep söylerim bu cümleyi;ama artık kelimeye bile tahammülüm yok.Lugatımdan çıkarttım. ''tesadüf'' nedir? Kader diye eşsiz bir sözcük varken oda kim oluyor?gelin örnek üzerinden anlatayım;))) Hay tesadüfe bak...Nasıl sevimsiz bir cümle..Kaderde varsa olur,üzülme...Al işte buda bir cümle;ama nasıl naif ve telkin edici... Ben kadere inanıyorum..Körü körüne yaşamak değil bu.Aksine,yaşarken güçlü olabilmek.Ben yaşamak ve mutlu olmak için elimden geleni yaparken,kötü olan her olayda ona sarıldım..Kadere...Evet olması gerekiyor dedim,ve yeniden devam ettim...Ağlamam gerekiyordu..İşte bu yüzden hiç tutmadım içimde.Saçma sapan ne çok şeye ağladım ve güldüm ne çok=))en kötü anımda bile..Biliyorum dengesiz bir yanım vardı;ama hep güçlü..insan da böyle değil midir zaten? Özlerken ağlar,kavuşunca ağlar...Siz hiç sinirden gülmediniz mi? Evet mi diyorsunuz? O zaman sizde hoş geldiniz..Kadercisiniz sizde...Ne alakası var damla demeyin?Gözyaşıyla kahkahanın yeri karışıyorsa hayatınızda,hayatınızın kontrolü sizin elinizde değildir..Tamam kararlar verip,yön verirsiniz hayatınıza;Ama hiçbir zaman tam değil...Biriyle tanışmanız mı gerekiyor.Tanışırsınız..siz engel olamazsınız buna.İşte bu kaderdir.Bundan sonra yaptığınız her hareket kaderinize yön verir... Şimdi benim istanbulda olmam kader,burda yaşayacaklarım? İşte tam takıldığım ve korktuğum nokta() İçimde koca bir boşluk...Sonra tekrar bir telaş geleceği merak etme hali.. Geleceği merak etmeyen mi var?,demeyin...Ben sadece durumu anlatıyorum ve sanırım kafam karışıyor anlatırken;)Sonra,bunları yazarken içimden şarkı mırıldandığımı fark ediyorum...Ondan oldu sanırım.Hangi şarkı sizce?Bu yazıyı okurken ilk aklınıza gelen şarkı olsun=) Şimdi o şarkıyı açıp,yazıyı baştan okuyun..Eğer yapmayıp ----yazıyı şimdi okumaya devam ediyorsanız.----sıradansınız sizde..eğer şarkıyı açıp okumaya başaladıysanız daha da sıradan..şimdi acaba,açıp dinlesem mi dediniz?işte şimdi çok tatlısınız =))) PEKİ HANGİ ŞARKI?

25 Ekim 2013 Cuma

mutlu olmak için =))

Derin bir nefes alarak yazmaya başladım.sizde derin bir nefes alın ve şimdi okumaya başlayın...Bugün mutlu olmaktan bahsedelim.Ve hayali bir karater oluşturup,onun üzerinden anlatalım mutluluğu.BAŞLIYORUM=))
Parmak ucunda yürüyordu.Kimse sesini duymasın diye.Sanki insanlar onu farketmezse,daha az kırılırdı.Başını kaldırmadan konuşurdu, insanlarla göz göze gelmeyip kırılmamak için..Az konuşurdu çok az,yanlış bir cümle kurup kırılmamak için.ÜzüLmek istemiyordu,işte bu yüzden duvarları vardı.Uzun duvarlar kimseyi kabul etmeyen;ama hep kabul edilmeyi bekleyen güçsüz duvarlar...Yine birgün sesizce başladı güne.Ailesi uyanmadan hazırlanıp,çıktı dışarı.Yanlızdı,kendi istiyordu bunu.Bir kez kırılmıştı ve bir daha kırılmak istemiyordu.Korkaktı..Kırılmıyordu;ama mutluda değildi...Nasıl oluyordu bu? Kimse kırmıyordu üzmüyordu onu;ama mutsuzdu=( NEDEN? Çünkü mutlu olabilen insanlar kırılır.En çokta küçücük şeylerden bile mutlu olan insanlar..Küçücük bir gülüş mutlu ediyorsa sizi,sesini duyduğunuz için havalara uçuyorsanız,sırf konuştuğunuz için o gün muhteşemse siz çok kırılırsınız..Çünkü bazen gülmez,bazen sesini duyamazsınız,bazen konuşmaz sizinle işte o zaman kırılırsınız ve de üzülür..Yani beyazın yanında hep siyah vardır...Denizler dalgalıdır bu yüzden..Toprak kokusu da yağmurdan sonra gelir.çoğu kadehler üzüldüğümüzde kalkar..En güzel şiirler,en büyük acılarla yazılır..Kavuşmak için ayrı kalmakta,hep bu yüzden..Mutlu olmak istiyor musunuz? Evetse cevabınız,üzülmeyi kırılmayı göze alın...Mutlulukta hep bir parça gözyaşı vardır;Ama ağlarken bile mutlu olan insanlar var..Öyle olmalıyız bizde güçlü,cesur,kırgın,üzgün ;ama inadına MUTLU=)))

23 Ekim 2013 Çarşamba

ne yapalım şimdi =))

merhaba..Hastayım çok hasta:( aman siz dikkat edin bu havalar hastalık havası..Şimdi gelin biraz sohbet edelim..
Hani bazen her şey üst üste gelir ya,hiçbir planınız gerçek olmaz ya,hani secretlar bile bazen tutmaz ya.İŞTE şu an benim durumum bu sanırım.Ama biri gelse şimdi elimi tutsa geçecek her şey dese..İnanırmıyım? Ya da biri gelse elimi tutsa hiç konuşmasa sadece baksa.. inanırmıyım? Ya da biri gelmese,hep sussa..inanırmıyım? hangisi gerçek?..Nasıl hissederiz bizi sevecek kişiyi,bırakmayacağından nasıl emin oluruz? Nasıl anlarız sevip yada sevmediğimizi? Kalbimiz çarpar mı onu düşününce,yada hiç mi çarpmaz ? Herkes farklı şeyler anlatırken,Biz hangisine inanmalıyız?o kadar çok soru var ki.. ve o kadar her cevap tekrar soru ki;oysa koşulsuz sevilmek isterim ve sevmek...beni sıkılmadan dinlesin isterim,hani ben saçma saçma her şeyi anlatırken sıkılmadan dinlesin=) sonra ben ne kadar konuştum deyip susmalıyım,onun sesini duymak için...Derin derin nefes almalıyım onun yanında,tüm sözcüklerini içime çekmeliyim...İşte bunları yaparken gülmeliyim..O da gülmeli ama..Ciddi aşk yoktur,yani öyle olmalı.. peki sizce nasıl olmalı aşk? Sorun kendinize..Bitmeyecek bir aşk dileyin Allahtan..Ben diledim valla,oturdum doğru erkeği bekliyorum =))) ya korkarsa,ya gelmezse..ya da hala beni sevdiğini bilmiyorsa,aptalsa anlamamışsa.. ne yapalım şimdi? bu kadar aşk yeter;) şimdi iş güç konuşalım...zormuş mezun olmak herkes sana büyük muamelesi yapıyor hoş değil..Bence hep küçük kalmalıydım ben,hem küçükken çok güzelmişim;ama yine çok konuşurmuşum çok yazarmışım;ama çocukmuşum işte,küçükmüşüm:) Büyümek sorumlulukmuş.Hani canım öyle dan dun konuşamıyorsun.Her girdiğin ortam da göz ucuyla süzüyorlar seni..Sen artık büyüdün ya mükemmelsin.Hata yapmazsın çok gülemezsin!!! ağır ol biraz...bence gülelim büyümeyelim hem büyükler mükemmel değil ki mükemmelliyetçi! biz çocuk kalalım.. Şimdilik bu kadar hep mutlu olun ve arada sırada okuyun yazdıklarımı ve sizde yazılar yazın kimse okumasada yazın=))

19 Ekim 2013 Cumartesi

ben çok susmam

bir bayram daha geride kaldı ve şimdi önümüzde kaç bayram kaldığını bilmeden yaşamaya devam...Bu gece anılardan bahsedelim biraz.Her anı anıya çevirmenin ne kadar önemli olduğundan birde... Yaşıyoruz gülerek,ağlayarak,konuşarak ve en çok susarak...(ben çok susmam) Her anı tekrar yaşamak mümkünmüş gibi hoyratça ne garip.Nerden geliyor bu komik güven? Elimizden kayıp gidiyor zaman,sevdiklerimiz gidiyor...Bazen bir başımıza kalıyoruz öylece..Bir kalabalığın ortasında yanlız hemde..İşte sevgili okurlar ben bu ara böyleyim..Yanlız hissediyorum kendimi ve hala küçük..Büyümeyen bir çocuğum ben.susmayan çok gülen çok ağlayan bir kız çocuğu.. Şımarık değilim ben ama..Sadece bazen çok sevilmek istiyorum..Gözlerimin içine bakıp gülen birini belkide..İnsanlar göz göze gelmekten korkuyor ama.. sanırım sevmekten de..Korkak bu insanlar ve de aptal..En çokta erkekler =)ya ben tutup konuyu yine aşka getirdim..Bu ara kızlarla çok dedikodu yaptık belki ondandır ;) Tamam bu konu dursun üst satırlarda başka bir konuya geçelim.. Ben bu ara secreta taktım biliyor musunuz? İşe yarıyor mu damla diye sorun.Bence yarıyor,yani öyle gibi.. Şimdi nasıl yaptığımı anlatıyorum.Önce sizi gülümseten bir anı bulun.Bu anının içinden de birini.Ve o anı hatırlayın.O gün ne giydiniz?,nereye gittiniz?,ne konuştunuz?,en çok kim konuştu ;)gibi sorular sorun kendinize cevaplayın...Sonra o anının üstüne bir kaç hayal ekleyin..ve böylece o kişide sizi düşünmeye başlar..Yani öyle olmalı canım okuyucularım =))) hemen inamayın,böyle bir şey yok bunu ben uydurdum.Hiçbir bilimsel açıklaması yok bunun.. Ama ben deneyin derim ;)bunları yazarken yanaklarım kızardı,sanırım biri de beni düşünüyor =) alın size bilimsel açıklama... Bu gecelik bu kadar,üzerimde bayram yorgunluğu var ve çayım soğudu..Sevgiyle kalın ve de mutlu

13 Ekim 2013 Pazar

en büyük şansım

Bu gece anneanne seni özledim.Biliyorsun,her gece özlüyorum..hep özlüyorum..Sonra seninle konuşuyoruz..ben durmadan konuşuyorum sen sabırla dinliyorsun beni.Gözlerinin içi gülüyor beni dinlerken,bazen tebessüm ediyorsun=) ne çok yakışıyor gülmek sana..nefes almadan dinliyorsun.Sever gibi...sessizliğin saçlarımı okşuyor..Şimdi de ben gülüyorum.Gözlerim doluyor sonra,sen ellerinle siliyorsun yaşları...Ama hep susuyorsun..İnsan sevdiklerinin en çok sesini özler ama...Sesini çok özlüyorum özledim...Anneanne insanlar yıllar geçtikçe büyüyormuş.Öyle diyor büyükler;ama ben hiç büyümedim ki.Her sabah bana yaptığın salıncakta sallanıyorum.Çiçek topluyorum sana.sen o çiçekleri köyün mutfağına koyuyorsun.Ben senin pişirdiğin ekmekleri tırtıklıyorum bir yandan,sonra karabaşa atıyorum birazını da camdan..karabaşıda özledim ama en çok seni.. Üzülme sakın yanımda olduğunu biliyorum.çocuğum işte yanımdayken bile özlüyorum seni..Senin dışında kimse anlamıyor beni.Herkes kırıyor,üzüyor..ben mi? anneanne ben bilerek kırmıyorum kimseyi. inan hiç kötülük beslemiyorum içimde,öğrettiğin gibi.bir de gün geçtikçe daha çok benziyorum sana.(dayım öyle söyledi.)Daha çok aynaya bakıyorum sana benziyorum diye=)ama sen çok çok daha güzelsin.Anneanne bayram geliyor bir de duymuşsundur ve ben anneannesi dünyada olan tüm çocukları kıskanıyorum.Kıskanmak kötü mü? Hayır ağlama,bak bende ağlamıyorum..Gözyaşı değil bunlar!bunlar damla damla sevgi,özlem,kavuşma isteği bunlar..Ne zaman ağlasam gelirsin çünkü..Öpersin yanaklarımdan.Ne zaman canım yansa sana koşarım çünkü.bunlar gözyaşı değil..Bunlar kavuşmamız için.. Ben dünyanın en şanslı çocuğuyum senin gibi bir anneaannem var.Allahıma şükürler olsun..sen benim en büyük şansımsın.Sen olmasan ben ben olmazdım..Bana gülmeyi,iyi olmayı sen öğrettin;ama bazen ya kötü biri olursam diye korkuyorum..Elimi tut o zaman yanlışlarımda uyar.Bırakma elimi sen yanımdaysan güçlüyüm ben,sen yanımdaysan mutluyum,iyiyim.. Bu sevgimizi kimse anlayamaz.anneanne bizim aramızdaki sevgi bizim en büyük şansımız..seni çok seviyorum. NOT:sevdikleriniz yanınızdayken kocaman sarılın onlara ve seslerinden öpün onları..

12 Ekim 2013 Cumartesi

tavsiyeler

sabah uyandığında aynaya bakmalı insan...kendini görmeli önce.Tüm kırılmış yanlarıyla beraber umutlarını koymalı aynaya,sonra sonra işine gelen hayali cebine koymalı...Hayalsiz çıkmamalı sokağa.. şimdi durup bir düşünün.hayattan ne istediğinizi sorun kendinize.Eminim hepinizin bir cevabı var.Şimdi ben soruyorum size o hayal için, istediğiniz şey için ne yaptınız? Hemen utanıp kafanızı yere eğmeyin gözlerimin içine bakarak da cevap verebilirsiniz.Gözleri kaçırmak,utanmaktır insan hayal ettiklerinden utanır mı? Utanılacak tek şey kılını bile kıpırdatmadan istemek beklemek. SİZE HAYALLERİNİZİ GERÇEKLEŞTİRMENİZ İÇİN KÜÇÜK TAVSİYELER 1)Sürekli gökyüzüne bakın uçsuz bucaksız mavilikler şahit olsun hayallerinize hiç yere bakarak hayal kurmayın. 2)Eğer geceyse yıldızların bol olduğu zamanları seçin,en parlak yıldız sizin olsun=)bir dilek tutun 3)yapamazsın diyenler olacak elbet,olduğu kadar deyin elimden geldiği kadar deyin 4)yorulacaksınız elbet bazen,işte o zaman derin nefes alın gözlerinizi kapatarak..sonra yeni uyanmış gibi güne devam edin 5)bazen kimse anlamayacak sizi kabul,o zaman açın blogumu okuyun ;) 6)dua edin bol bol,kalbinizle edin ve inanın kabul olacağına.. inanmak sihirli bir sözcük unutmayın 7)üzülünce ağlayın sakın içinizde tutmayın,gözyaşlarınız sizi güçlü yapar(hem size bir sır:ben de çok ağlarım) 8)ama bol bol da gülün,gülmek herkese yakışır 9)insanları kırmayın,kırarsanız kırılırsınız sizde bir gün mutlaka! unutmayın 10)şiir okuyun şiir yazın şarkı söyleyin 11)en önemlisi tüm sevdiklerinizi yarın kaybedecekmişsin gibi korkun;çünkü korkunun olduğu yerde daha çok sevgi vardır

10 Ekim 2013 Perşembe

;)

Durdum ve düşündüm... bize ait olan ve hep başkaları için çarpacak bir kalple dünyaya geldik..evet hepimiz bir amaç uğruna geldik bu dünyaya.hepimizin bir görevi vardı şüphesiz ki...işte bu düşüncemi insanlarla paylaştığımda,gelen tepkiler:yani ne nasıl biz şimdi başkası başkaları için mi geldik dünyaya? ah o kadar sığ o kadar yüzeysel ki insanlar..birileri için yaşamanın bir görev için gelmenin nasıl yüce ve uçsuz bucaksız bir şey olduğunu bilmiyorlar.. evet biz insanlar her birimiz bir amaç için gönderildik hepimizin yapması gereken günahlar ve sevaplar var.. sen benim için geldin dünyaya ben onun için o başkası için başkası başkası için...işte böyle muhteşem bir döngü..Birde kalp var tabi seni her görevinde yarı yolda bırakan başka yollara saptıran..komik olan şu ki işte o yol doğru oluyor birden..işin sırrı bu zaten kalbin biri için atıyorsa sen kendini unutup biri için giriyorsan o yola..işte o yol şimdi doğru..Yaradan bizi sevmek için yolladı ve koşulsuz sevilmek için de..işte o yüzden tüm bencillikleri bir yana bırakıp görevimizi yerine getirelim.. işte tüm bu olanları anlamamı sağlayan o muhteşem rubai,teşekkürler ömer hayyam :) Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin, Tekkede, manastırda eremezsin. Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada, Cennetin cehennemin üstündesin.

1 Ağustos 2013 Perşembe

yine yeniden

merhaba =) uzun süredir klavyeyle bir şeyler yazmamıştım. özlemişim diyemem..sanki sözcükler telaşla geliyor ben istemeden öyle kendi başına..uçarı ve ahmaklar.. ve şimdi sanki hiç gitmemişim gibi başlayalım.istanbuldayım ve artık evim burası artık denizli bir kentte yazı yazacağım..işte bunlar girizgah ve bu ısınmak için yazlan küçücük bir merhaba