25 Kasım 2010 Perşembe

ankara ve ve ve ...

Ankara da bir gece daha başlıyor sevgilim.
Soğuk,uzun ve sensiz bir gece
Ve ben bu kentte şiir yazmaktan korkuyorum.
Adını bilmediğim sokaklardan geçer gibi.
Ama seviyorum artık bu şehri.
Her semtini,çirkin kaldırımlarını...
Kalabalık kızılay sokaklarını.
Köşe başındaki dilenciyi,
Güven parktaki simitçiyi
Senin geçme ihtimalin olan her yeri,
Bu şehri seviyorum...
Oysa dalga sesleri gelmiyor kulaklarıma
Yosun kokusunu çekemiyorum içime...
Bu şehri sevmem için nedenim yok ki,
Senden başka...
Peki sen kimsin?
İçimde balonlar uçuran adam,
Her gece uykumu bölen rüya,
Söyle kimsin?
Hayalimin baş kahramanı
Tüm konuşmalarımın son cümlesi...
Gerçekten söyle kimsin?
Gözlerini düşlediğim adam...
Ben bu satırları yazarken iyice soğudu hava
Ve seni görmeden bir gün daha bitti ankara da...
Ve ben sana olan sevgimin yanına,
Öfkemi çağırdım tekrar;
Oysa seni çağırmak isterdim...
Gelmen için o kadar neden var ki...
Senle konuşmam gerek!
Sesini özledim,
Hiçbir zaman duymadığım sesini...
Kokunu özledim
Bilmediğim o kokunu...
Gel artık!
seni özledim...
Tanıdığım gözlerini,
Evet bir tek gözlerin tanıdık...
Ne zaman bir çıkmaza düşsem bu şehirde
Gözlerin kurtarır beni,
Şehrin gibi siyah olan gözlerin...
Gözlerin derin cümleler gibi,
Anlamak için çırpındığım zor bir paragraf...
Gözlerin bitmesin diye yarım bırakılan,
Muhteşem bir roman...
Gözlerin şiirlerimin son mısrası,
En zor olanı yani...
Dünya kadar büyük bir dert bu
Mübalağa sanatı değil anlattıklarım...
Gözlerin edebiyattan çok uzak...
Kıskandığım iki siyahlık gözlerin...
En sevdiğim gecede,
Dilek tuttuğum yıldız gibi uzak...
Ama ben nerede görsem tanırım o gözleri
İnsan gördüğü en güzel rüyayı unutur mu?
Uykumu bölen rüyam
Gözlerini sevdiğim adam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder