22 Aralık 2010 Çarşamba

ANKARAYA KAR YAĞSIN...

Ankara da simsiyah bir akşam;ama turuncu bir ay var gökyüzün de ve ben siyahın içinde olan her renk gibi onuda seviyorum..Pencereyi açıyorum ankaranın havası evet evet bu hava bir de onun gözleri... sarhoş ediyor beni içki içmeme gerek yok!

Gözlere anlam yüklemiş bütün yazarlar,şairler,müzisyenler...Tüm sanatçılar...Peki,neden?


Ben yanıtını bilmiyorum...Madem bu yazıyı okuyorsun sen cevep ver...Ben mi deyip şaşırma(!) Sen tabiki hala şaşkın şaşkın bakma ekrana...Durup düşün,devam etme okumaya çünkü bende bu süre içinde yazmayıp seni düşünücem.Gülümsediğinin farkındayım bu satılarda ya da hala şaşkın şaşkın okuyorsun...Hadi ama düşün neden bütün anlam gözlere yüklenmiş?

_________________

İnan bana ben ara verdim yazmaya şimdi tekrar yazıyorum.Sense hiç düşünmedin bile yazını sonunu merak ediyorsun...Peki ya neden?Şimdi bunu düşün,neden merak ediyorsun yazımın sonunu...

Ben cevap vericem bu soruma.İşte cevap kim kendi gözleri için yazılmış bir yazının sonunu merak etmez... Sen de haklısın...Peki;ama nerden biliyorsun bu yazının sana yazıldığını?Hadi kalk bak aynaya gözlerin bu kadar mı güzel?Dur nereye otur oturduğun yerde gözlerin çok güzel bakmana gerek yok...Aslında bir farkı yok gözlerinin sıradan bir renk gözlerin;ama neden bu kadar anlamlı bakıyor? Hala şaşkınsın değil mi? O zaman gel bırakalım bu yazdıklarımı üst satırlarda beraber hayal kuralım...


Hayal kurmayı seviyorsundur bak bundan eminim...Herkes kurar hayal,herkes yalnızken kurar hayal ve de tek başına...Gel biz beraber kuralım...


Ankaraya kar yağdıralım.Bembeyaz olsun bu şehir...Ben bu şehirde hiç kar görmedim,sen ben yokken yürümüşsündür;ama karda...Benle de yürüyeceksin bu şehrin beyaz sokaklarında...Basılmamış karlara basalım...Hava soğuk;ama ellerin sıcacık olsun üşümemek için tutayım ellerini...Tamam tamam elini tuttuğum için üşümüyorum ellerin soğuk olsada değişmez bu durum...Sen bir şeyler anlat bana ben sana aldırmadan karın tadına bakayım küçüklüğümdeki gibi...Sen bana kızmalısın burda hasta olucaksın diye...Şaka şaka burda seninde benimle birlikte kar yemen gerek...Sonra yüzüme bakmalısın göz göze gelip gülmeliyiz bu salak duruma...Al işte gülerken çok tatlısın diğer yazılarımda da söylediğim gibi gülmek bir erkeğe bu kadar yakışabilir...Devam ediyoruz yürümeye kar daha hızlı yağıyor ellerin daha sıcak...Bu kadar da olmazki kalbim ağzımda atıyor...İçimde hiç bilmediğim bir şarkı bizim şarkımız olsun mu? Sen seç bir şarkı birazcıkta mırıldan...Yavaş yürüyelim diyorsun.Neden dememe gerek kalmadan soru sorma dedin bile...Ben seni kırarmıyım? -Kırmam tabiki yavaş yürüyelim yürüyelim ki daha uzun kal yanımda...




Hadi;ama hayali beraber kuruyoruz benden bu kadar devamını sen yazmalısın...Ben yazamam ki diyorsun biliyorum...Tamam tamam yazma=( Ama söz var bana ne zaman kar yağarsa ankaraya beni düşün ve gülümse =)=)






sinek valesi sensin,kupa kızı da ben =)=)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder