9 Aralık 2010 Perşembe

BENİ SEV BİR AN ÖNCE...



Dün istanbul'a geldim...Çok mutluyum nasılda özlemişim ablamı nasılda şımartılmaya ihtiyacım varmış...Yüksek dozda bir sevgi aldım ablamdan keyfime yok diyecek...İşte bu yüzden ben de o uyurken naftaline bir şeyler yazayım dedim.Ve ne yazacağımı bilmeden sıralıyorum sözcükleri.Peki,neden mi? cemal süreyanın bir dizesi geldi aklıma "sözcükler alevler içinde nasılda serin" İşte bu yüzden yazıyorum ya ben konuşarak bunaltıyorum ya insanları yada anlatamıyorum ya kendimi.Ya da insanlar anlamak istemiyor beni,inadına yapıyorlar bunu;ama iyi ki yapıyorlar ve ben hislerimi yaşadıklarımı saklıyorum cümlelerde.Zamanla hafızam silse de yaşanmışlıkları, hayatım yaşıyor tüm yazdıklarımda...Çocukluk aşkım var anlatılanlarda,hiç unutmam dediğim en büyük aşkım,eski dostlar,yarı yolda bırakan arkadaşlar,korkular,telaşlar,kavgalar,sevgiler geride bıraktığım ne varsa yazdıklarımda...Ne zaman eski yazdıklarımı okusam yüzüm kızarır hatalarımdan,sevinçlerimi delicesine özlerim,aşk sandığım ne varsa gülüp geçerim;ama mutlu olurum her şeye rağmen...Mutluluk mutsuzluğu göze alırsan gelir.İşte cemal süreyadan bir dize daha "Kim istemez mutlu olmayı 
 ama mutsuzluğa da var mısın?" Kimde var böyle bir yürek?Kim acı çekeceğini bilerek başlar bir sevdaya?Kim korkmadan onun duygularını bilmeden açar tüm sevgisini,yüreğini?Kim gözlerinin içine bakıp sarılır son vedalarda?Kim aşkı için mutsuzluğu göze alır?Ben tanımıyorum böyle birini ya siz?Ben göze alamadım hiçbir zaman...İçimde kaldı sevdaya dair ne varsa...Aşktan korktum hep,mutsuz olmaktan da kaçtım,saklandım unuttum unutturdum kendimi...Ama derler ya bir gün öyle biri gelir ki...Tüm yazdıkların yaşadıkların anlamsızlaşır,önemini yitirir...Sanırım ben de salak kızlar gibi inanıyorum artık bu hurafeye...Ama şimdi gelmesin bu ara huysuzum üzerim onu,ya da gelsin alsın tüm sabrını yanına değiştirsin beni...Ben aslında çabuk değişirim,inanırım karşımdakine...Erdal hocanın tabiriyle" Saf bir çocuğum ben"...Yazdıklarımı okudum da son cümlemden sonra bu nasıl bir yazı...İğrenç,bayık,çaresiz,karamsar...Ama ben böyle bir insan değildim ki eskiden yada düz yazıda başarısızım mısralarla anlatıyorum ben kendimi ya da şiir daha çok yakışıyor bana...Sen de mısralarıma yakışıyorsun gözlerin bence başlı başına bir rubai...Hiç bir sözcüğe gerek yok...Sana baktığımda şiirler okunuyor kalbimde senin anlamadığın binlerce dize:
Sevda her yerde beş harfli
Sen de beni sev bir an önce...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder